9 yaşındayken Ermeni zulmüne uğrayan Nergis şimdi 41 yaşında
* Hocalı katliamı… Aradan 30 yıl geçse de yarası derin. Katliama çocuk yaşta tanık olan Azerbaycan Türkü Nergis Mahmudova’nın kameraya yansıyan korku dolu bakışları ve konuşmaları hala hafızalarda. O kız çocuğu şimdi 41 yaşında.
* Ağcakentte yaşayan Mahmudova yaşadıklarını, kayıt altına alınan görüntülerini TRT Haber muhabiri Damla Bürçeler’e anlattı.
Hocalı… Yarası derin acısı hala taze. Binlerce Azerbaycanlı işkenceyle zulümle yerinden edildi. 9 yaşındaki bir kız çocuğunun titrek sesi yorgun gözleri dağınık saçları kameraya yansımıştı. O kız çocuğu şimdi 41 yaşında. Karabağ’dan gelen her güzel haber onu zorla çıkarıldıkları Hocalıya bir adım daha yaklaştırıyor ve yarasına su serpiyor.
Hocalının Nergisi o… 1992’de tarih sayfalarını karartan Ermeni zulmüne dayanabilen çocuklardan.
Milli kahraman Allahverdi Bagırov’un girişimleriyle gerçekleşen esir değişimi sırasında çekilen bu görüntü binlerce çocuğun gözlerindeki korkuyu da tüm dünyaya yansıttı.
Asıl adı Lefhanım’dı ama kurtulduğu gün doktor amcası ona mis kokulu nergisler getirip, ” bunlar kadar güzelsin” dedi; adı Nergis oldu…
Dayısının kucağında kalabalığın içinde, ailesini kaybetme korkusuyla aştı yolları. Ağdama ulaşmak hiç kolay olmadı.
30 yıl geçse de dün gibi hatırlıyor her saati karanlık olan o günleri.
Şu sözlerle anlatıyor Nergis toprağından koparıldığı kara günü:
“Hocalı dört taraftan kuşatmaya alınmıştı. Orda atışma oldu Ermeniler tarafından. Ben dokuz yaşındaydım ablamın elimden tuttum. Babamın yaşlı kardeşi vardı onları getirmeye çalıştılar. Düştük kara. Donup buz bağlamış. Annem babam hepimiz bir yerde kara düştük hepsinin ayağı buz bağladı. Ben gidemedim ablam beni kucağında götürdü. Günlerce öyle yollardaydık. Ağdam görünüyordu ama gidemiyorduk. Günlerce gezdik gittik yolları aşamadık. Varamadık”
Babasının kardeşi, kardeşinin sekiz aylık hamile eşi… hepsi Nergis’in gözleri önünde vuruldu:
“İnanır mısınız karın üstü baktık kıpkırmızı, kırmızı halı serili gibi o derece kan akardı”
Kaçarken yanlış yola saptılar. Ermenilerle burun buruna geldiler. Esaret dönemleri de böyle başladı.
En azaplı en çetin günlerimdi diye anlattı Nergis o günleri:
“Dediler ki kollarınızı kaldırın. Derman yok ki kaldırasın nice gün aç susuz soğuk… elimi kaldıramadım onlar geldi tüfekle kolumu kaldırdı. Bizi ahıra götürdüler. Kocaman adamları babamı dövdüler kollarını kırdılar tüfekle vurup dişlerini çektiler“
Ermeni askerlerinin kadın çocuk fark etmeksizin herkesi dövdüğünü anlatan Nergis, “Yemek isterdin döverlerdi derlerdi ki isteme. Bir haftaya yakın esir kaldık. Ağlıyordum bana yemek verin çörek verin” dedi.
“Ermeni öyle bir iz bıraktı ki bizde kapanmaz yara”
Zorlu yolları aştı sonunda Ağdam’a ulaştı. Ve o hafızadan silinmeyecek bakışlarıyla nereden geldiğini anlattı gazeteci abisine.
Küçüklük videosuna önceden hiç bakamadığını kendini kötü hissettiğini söyleyen Nergis, “Şimdi şimdi zaman geçtikçe bakıyorım çünkü bakınca kendimi kötü hissediyorum. Ermeni öyle bir iz bıraktı ki bizde kapanmaz yara. Benim kırk yaşım var ama ben o korkuyu hala atlatamadım” dedi.
En büyük hayalini de şöyle anlattı Nergis:
“İnşallah ki Hocalımız da alınır ben de oraya giderim çocukluk yıllarımı geçirdiğim sokaklarında kardeşimle oynadığım kentimizde orada oluruz orada yaşarız“
***
Yazar hakkında
Damla BÜRÇELER, 1991’de İzmir’de doğdu. İlköğretim ve lise eğitimini İzmir’de tamamladı. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Sinema ve Televizyon bölümünden 2014’te mezun oldu. Üniversite yıllarında TRT Okul ve TRT Belgesel’de metin yazarlığı yaptı. 2017’de başladığı TRT Haber’de muhabir olarak görev yapıyor.