Millî Savunma Üniversitesi Rektörü ve tarihçi Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Osmanlı Devletini de bitiren tehlikeye dikkat çekti…

* Millî Savunma Üniversitesi Rektörü ve tarihçi Prof. Dr. Erhan Afyoncu, sosyal paylaşım platformu X üzerinden Türkiye’deki nüfus problemi ile ilgili görüşlerini paylaştı. “Nüfus artış hızımız durma noktasına geldi.” diyen Afyoncu bunun bir beka sorunu olduğunu söyledi. MSÜ Rektörü durumun ciddiyetini “felaket kapıya dayandı” cümlesiyle vurguladı.
* Detayı haberimizde!…
UHA / İnternational News Agency
ANKARA, 23 NİSAN 2025 – Türkiye’de çoğu ailenin artık tek çocuk sahibi olmayı tercih etmesi ve nüfusun git gide yaşlanması büyük bir sorun haline gelmeye başladı.
Aynı zamanda tarihçi olan Millî Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu da sosyal medya hesabından bu konuya değindi.
“TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ SORUNU NÜFUSTUR”
Afyoncu Türkiye’nin nüfus konusunda bir kâbusa doğru gittiğini ifade etti.
“Nüfus artış hızımız durma noktasına geldi. Şu anda Türkiye’nin en önemli sorunu nüfustur.” diyen rektör sürecin böyle devam etmesi durumunda neler olabileceğini sıraladı:
“Ben açık ve net söyleyeyim; Anadolu’da yaşlı bir Türk nüfusu olur. Tarım başta olmak üzere hiçbir alanda çalışacak işgücü üretemeyiz. Kendisini toparlayamazsa da bu topraklardaki yaşama kabiliyetini kaybeder.
NÜFUS SORUNU OSMANLI DEVLETİ’NİN SONU MU OLDU?
Bunun çok ciddi bir risk olduğunu kaydetti Afyoncu.
Hatta gerçek bir beka sorunu olduğunu açıkladı.
“Ben bunu 10 yıldır söylüyorum, yazıyorum. Bu birçoğumuzun farkedemediği, savaştan bile daha önemli bir tehdit.” diyen MSÜ Rektörü açıklamasında Osmanlı İmparatorluğu’nun son asırlarına değindi.
O dönem de nüfusun artmadığını, bu yüzden savaşların ve bir imparatorluğun kaybedildiğini ifade etti.
“Prut Savaşı’nda Rusları yendik. 1711’de biz Rusları yenerken bizim nüfusumuz 30 milyondu, Rusların nüfusu 16 milyondu. Osmanlı 140 bin asker çıkardı, Ruslar 60 bin asker çıkardı. 93 harbi dediğimiz, 1877-78 savaşında Ruslar 100 milyona ulaşmıştı, Osmanlı 26 milyondu. Ruslar 800 bin kişilik asker çıkardılar, biz 300 bin. 1. Dünya Savaşı’na geldiğimizde Rusya 175 milyona ulaştı, biz 22 milyonduk. Ruslar 11 milyonluk ordu çıkardı biz 2 milyon 750 bin.” şeklinde tarihsel bilgileri takipçileriyle paylaşan Afyoncu Cumhuriyet kurulduğu zaman Atatürk’ün de en büyük amaçlarından birinin Türkiye’nin nüfusunu artırmak olduğunu söyledi.
“ATATÜRK DE NÜFUSU ARTIRMAK İSTEDİ”
Açıklamasında Cumhuriyetin ilk yıllarındaki nüfus planlamasından şu şekilde bahsetti MSÜ Rektörü:
“13 milyona düşmüştük. Çok çocuklu aile yapısı teşvik edildi. İzlenen siyaset sayesinde başarılı olundu. Türkiye 1960’lara kadar bu politikayla geldi. 1965’te çok yanlış bir şey yapıldı. 1965’te kabul edilen 557 sayılı Nüfus Planlaması Hakkındaki Kanun, Türkiye’deki nüfus politikalarında bir dönüm noktası oldu.“
Afyoncu nüfus planlaması düşüncesinin yanlışlığını vurguladı.
“Yıllarca nüfus planlaması yapıp çocuk sayısının azlığını teşvik ederek nüfus artış hızımızı düşürdük. Hep kendimizi mukayese ettiğimiz Avrupa ile bu konuda hiç karşılaştırma yapmadık ve Avrupa’nın durumuna gelebileceğimizi hiç hesaplamadık. Batı ülkelerinin nüfus yoğunluklarının bizim ülkemizden dört-beş misli gazla olmasına rağmen Avrupalıların nüfus planlaması yapmayıp yeni doğumları teşvik ettiklerini görmezden geldik.“
DOĞUM KONTROLÜ SİSTEMİNİ ELEŞTİRDİ
X’teki paylaşımında doğum kontrolü sistemine de eleştirilerini sıralayan ünlü tarihçi-profesör şunları söyledi:
“Türk nüfusunu azalttılar. Bu tarihimizdeki en büyük yanlış işlerimizden biridir. Anadolu’nun batısında nüfus artış hızı düştü. Ege ve Marmara bölgelerinde çocuk sayısı azaldı. İç Anadolu ve Karadeniz doğurganlık hızını bir süre muhafaza etti. Fakat somunda bu iki bölgemizde de doğurganlık hızımız azaldı. Doğurganlık hızımız 1945’te 6.9, 1960’ta 6.38 çocuk iken, 1965’teki nüfus planlaması uygulamasının başlamasından sonra 1978’de 4.3, 1983’te 4, 1993’te 2.7, 2001’de 2.38, 2023’te ise 1.51 çocuğa kadar düştü. Büyük şehirlerde bu durum 1’e kadar iniyor.“
“FELAKET KAPIYA DAYANDI”
Erhan Afyoncu, doğurganlık hızında Bulgaristan’ın bile gerisinde olduğumuzu dile getirdi.
“Nüfusun yenilenme düzeyi olan 2.1’in çok altında kaldık. Şanlıurfa, Van, Şırnak, Mardin, Muş, Siirt, Diyarbakır, Batman, Ağrı ve Gaziantep gibi doğurganlık hızı yüksek illerimiz olmasa doğurganlık hızımız 1 çocuğa kadar inecek.” açıklamasını yapan MSÜ rektörü “Sonunda felaket kapıya dayandı. Çok kritik bir duruma geldik. Genç nüfusumuz var derken ortanca yaşın ağırlıklı olduğu bir nüfus yapısına sahip olduk. Eğer ciddi tedbirler alıp doğurganlık hızımızı en az 2.1’de tutamazsak Avrupa gibi yaşlı nüfus ağırlıklı bir ülke olmaya doğru gidiyoruz.” yorumunu yaptı.