“II. Dünya Savaşı’nda Türk-Rus İlişkileri” başlıklı sempozyumunda Rus propagandası

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesinde düzenlenen “II. Dünya Savaşı’nda Türk-Rus İlişkileri” başlıklı sempozyumda, Rusya’dan getirilen konuşmacılar Rus tezlerini savunup propaganda faaliyeti gerçekleştirdi.
UHA / İnternational News Agency
UHA Haber’in Kırım Haber Ajansı’na dayandırdığı
haberinde, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Asya Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından birçok ülkede casusluk faaliyeti yürüttüğü bilinen Rus Evi ile birlikte düzenlenen “II. Dünya Savaşı’nda Türk-Rus İlişkileri” başlıklı sempozyum, skandala neden oldu.
Son dönemde Azerbaycan ve Moldova tarafından kültür merkezi adı altında istihbarat faaliyetleri tespit edildiği için kapatılan Rus Evinin Türkiye’deki yapılanmasının bir paydaş olarak yer aldığı program, adeta Rus propagandasına sahne oldu.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci Bostancı, etkinliğin açılışındaki konuşmasında sempozyumun konu başlığı ve temasından bağımsız olarak Rus çarlarından bahisle Rus tarihi övgüsünde bulundu.
Uluslararası hukuka göre 2014 yılından bu yana Kırım’da işgalci devlet konumunda olan ve Ukrayna’ya karşı 2022 yılından bu yana topyekûn işgal girişimini ve saldırılarını sürdüren Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov’un da katılıp konuşma yaptığı sempozyumda konuşmacılar, üniversite kürsülerini propaganda alanına çevirdi.
Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı görevi yanında Rus Evi Ankara Başkanlığını yürüten Doç. Dr. Aleksandr Sotniçenko oturumda ilk sunumu yaparak, arşiv paylaşımı vaadinde bulundu.
Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Onur İşçi ise “Türk-Sovyet İlişkilerinde 1945 Krizi ve Tarihsel Arkaplanı” başlıklı tebliğinde SSCB’nin 1945 yılında ortaya çıkan Türkiye üzerindeki toprak taleplerini “resmî notada yok” diyerek adeta gizlemeye çalıştı. 1945 yılında başlayan bu krizi SSCB talepleri ekseninden çıkartıp ekonomik bir temele oturtmaya çalıştı.
Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Andrey Boldirev ise, Türk tarihyazımında 2. Dünya Savaşı’nı ele aldığı bir konuşma yaptı. Bildirisinde Turancılık başlığını gündeme taşıdı ve Turancılığın o dönem Türk devleti içerisinde SSCB karşısında bir koz olarak tutulduğu analizine yer verdi. Öte yandan Boldirev tarafından hazırlandığı söylenen sunum, salondaki bir başka kişi tarafından hazır bir metinle salona okundu.
Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği Kültür Ataşesi Dr. Yevgeniy Bahrevskiy tarafından yapılan konuşma, sempozyum adı altında gerçekleşen etkinliğin bir propaganda faaliyetinin ötesine geçemeyeceğinin en net kanıtı oldu. “Sovyetler Birliği Halkları İçin Büyük Yurtseverlik Savaşı’nın Önemi” başlıklı bir bildiri sunacağı söylenen Bahrevskiy, bu başlıktan tamamen bağımsız bir şekilde o dönem Naziler tarafından uygulanan politikaları konu alan bir konuşma yaptı. Bilimsellikten uzak bir üslup ve yöntemle yapılan konuşmada ayrıca, Nazilerin bölgede sürgün planlarından söz edilirken, SSCB’nin 1 Kasım 1943’te Karaçay Türklerine, 8 Mart 1944’te Malkar Türklerine, 18 Mayıs 1944’te Kırım Tatarlarına, 14 Kasım 1944’te Ahıska Türklerine karşı tatbik ettiği sürgün ve soykırım uygulamaları görmezden gelindi.
QHA EDİTÖRÜNÜN SORUSUNA İZİN VERİLMEDİ!
Öte yandan programı takip etmek üzere salonda bulunan Kırım Haber Ajansı (QHA) Editörü Mustafa Koçyegit’e oturum sonrasında konuşmacılara soru sormak adına söz istediğinde üniversitede öğrenci olmaması gerekçesiyle söz verilmedi. Bununla birlikte daha sonra salondan öğrenciler tarafından herhangi bir soruya yer verilmeyip, Türkiye’yi hedef alan Rus propagandasını destekleyen söylemlerle gündeme gelen ve üyesiz STK oluşumlarıyla söz konusu propaganda doğrultusunda göstermelik etkinlikler düzenleyen bir vakfın yöneticisine söz verilerek; Kırım’ın işgalini meşrulaştıran söylemler ile Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından hakkında yakalama kararı çıkarılan Vladimir Putin’e övgüler içeren bir konuşma yaptırıldı.