‘Su Riskleri AR-GE Projesi’nin ikinci faz sonuçları açıklandı
* Türkiye’nin en az yağış alan ve acil önlem alınması gereken 15 nehir havzasından biri olan Kızılırmak Nehir Havzası’nda gerçekleştirilen proje kapsamında yapılan uygulamalarla, buğday verimi yüzde 30 artarken, su ayak izinde yüzde 21 azaltım sağlandı.
* Proje uygulamasında, çiftçi uygulamasına kıyasla, yağmurlama sulama ile yüzde 30, damla sulamada ise yüzde 60 daha az sulama suyu kullanıldığı ortaya çıktı.
* Proje uygulaması sırasında, çiftçi uygulamasına göre yağmurlama sulamada yüzde 30, damla sulamada ise yüzde 60 oranında daha az su kullanıldı.
Gazeteci* Veysel KAVRAYAN’ın haberine göre, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) ve Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü iş birliğiyle yürütülen projeyle, ülkemizde buğday üretiminde su risklerini ortaya koyarak, modern sulama yöntemleriyle verimliliği ve kaliteyi ölçmeyi hedefleniyor.
İklim değişikliğine bağlı su riskleri nedeniyle, ülkemizde tarımsal üretimin ve su kaynaklarının sürdürülebilirliğine katkıda bulunmayı amaçlayan SKD Türkiye, Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü ortaklığında yürüttüğü ‘Su Riskleri Ar-Ge Projesi’nin Faz-II raporunu’ yayınladı.
Dünya Su Stresi Haritası’na göre, küresel iklim krizi nedeniyle 2040 yılında su kıtlığı çeken ülkeler arasında yer alması beklenen Türkiye’de, su kullanımının en yoğun olduğu sektörlerin başında tarım geliyor. Bu nedenle, Türkiye’de suyun geleceği için tarım sektöründe su verimliliğinin iyileştirilmesi ve su tasarrufu sağlayan modern sulama yöntemlerinin yaygınlaştırılması büyük önem taşıyor.
Tarım sektöründe su verimliliği uygulamaları konusunda paydaşlar arasında iş birliğinin artması ve iyi uygulama örneklerinin geliştirilmesini hedefleyen SKD Türkiye ve Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü’nün, Ülker ana sponsorluğunda; Brisa, IC İçtaş İnşaat, PepsiCo, Sütaş, Toros Tarım, Wilo, Şekerbank ve TürkTraktör’ün destek sponsorluğunda gerçekleştirdiği ‘Su Riskleri Projesi’nin ikinci fazında, buğday üretiminde hem kalite hem de verim açısından olumlu sonuçlar elde edildiği görüldü.
Damla sulama ile buğday üretiminde verim yüzde 30 arttı
Türkiye’nin en az yağış alan ve acil önlem alınması gereken 15 nehir havzasından biri olan Kızılırmak Nehir Havzası’nda, Kırıkkale’nin Çerikli Beldesi’nde yer alan proje alanında buğday üretimi yapıldı.
Uygulamaya yağmurlama sulama yöntemine ek olarak, ülkemizde buğday üretiminde henüz yaygın olmayan damla sulama yöntemi de dahil edildi. Yağmurlama ve damla sulamanın verime etkisi değerlendirildiğinde, çiftçi uygulamasının verimine kıyasla, ortalama yüzde 30 daha yüksek olduğu görüldü.
Su ayak izinde ise yüzde 21 azaltım sağlandı. Proje uygulaması sırasında, çiftçi uygulamasına göre yağmurlama sulamada yüzde 30, damla sulamada ise yüzde 60 oranında daha az su kullanıldı. Ayrıca proje sahasında üretilen buğdayın kalite analizlerine göre, un veriminin en yüksek değeri projeye ait alanda elde edildi.
Damla sulamayla, yağmurlama sulamaya kıyasla yüzde 20 tasarruf
Buğdayın su ihtiyacı, projenin uygulandığı bölgedeki olumsuz iklim koşulları ve su yetersizliği, ülkemizin artan gıda güvencesi ihtiyacı ve buğdayın stratejik önemi birlikte değerlendirildiğinde; ülkemizde yaygın olarak uygulanan susuz yetiştiriciliğin yeterli olmadığı ve verimi artırmak için sulama uygulamalarının artırılması gerektiği ortaya kondu. Projede, damla sulamada çiftçi parseline oranla yüzde 15 ila yüzde 40 oranında daha yüksek verim elde edildi.
Gazeteci* Veysel KAVRAYAN, UHA Haber