Genç nesiller üzerindeki etkisi ve önemi bakımından İstiklal Marşı’nın, vatan sevgisi, milli gurur ve tarih bilinci konularında gençleri eğitmekte önemli bir araç olduğuna da vurgu yapan İNCE, “Okullarda ve gençlik organizasyonlarında sıkça okunan marş, gençlerin milli değerlere olan bağlılıklarını güçlendirmektedir. Marşın sözleri, gençlere atalarının mücadelesini ve fedakarlıklarını öğretirken, onlarda bu mirasa sahip çıkma ve ülkesini koruma arzusu uyandırmaktadır. Ayrıca, İstiklal Marşı, gençlerin karakter eğitiminde de önemli bir yer tutmakta; onlara cesaret, azim ve bağımsızlık gibi değerleri aşılamaktadır. Bu şekilde, marş genç nesiller için sadece bir şiir olmanın ötesinde, yaşayan bir tarih dersi ve karakter eğitimi aracı haline gelmektedir” dedi.
“Eğitim sistemimizde İstiklal Marşı’nın rolü, milli değerlerin ve tarih bilincinin öğrencilere aktarılmasında hayati bir öneme sahip” olduğunu ifade eden Duhan Alptürk İNCE, şunları söyledi:
“Her sabah okullarda İstiklal Marşı’nın okunması, öğrencilere günün başlangıcında milli birlik ve beraberlik duygusunu hatırlatır. Eğitim müfredatında marşın tarihçesi, anlamı ve önemi detaylı bir şekilde işlenir, bu da öğrencilerin hem marşı hem de marşın yazıldığı dönemi daha iyi anlamalarını sağlar. İstiklal Marşı, öğrencilere sadece geçmişi değil, aynı zamanda geleceğe dair umut ve sorumluluk duygusu da kazandırır. Bu şekilde, marş eğitim sistemimizde sadece bir gelenek olmanın ötesinde, milli değerlerin ve tarih bilincinin korunup geliştirilmesinde temel bir rol oynamaktadır”.
İstiklal Marşı’nın Etkileri ve Yankıları: Uluslararası Alanda İstiklal Marşı’nın Tanıtımı ve Algısı
Ulusal bayram ve törenlerin, İstiklal Marşı’nın gücünü ve toplum üzerindeki etkisini en açık şekilde gözler önüne seren zamanlar olduğuna dikkat çeken İNCE, “Türkiye’deki her ulusal bayramda ve önemli törende, İstiklal Marşı coşkuyla ve gururla okunarak, milli birlik ve bağımsızlık duyguları pekiştirilir. Bu marş, özellikle Cumhuriyet Bayramı ve Zafer Bayramı gibi tarihî öneme sahip günlerde, milletin geçmişteki mücadelesini ve kazanımlarını hatırlatarak, gelecek nesillere ilham kaynağı olmaktadır. İstiklal Marşı’nın okunması, her yaştan insanı bir araya getiren, ortak bir kimlik ve amaç etrafında birleştiren güçlü bir ritüeldir. Bu marşın ulusal bayram ve törenlerdeki varlığı, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük tutkusunun sürekli bir hatırlatıcısı” olduğunu aktardı.
Kültürel ve sanatsal çalışmalarda İstiklal Marşı’nın yerinin, Türk sanatının çeşitli dallarında kendini gösterdiğine vurgu yapan yazar Duhan Alptürk İNCE, şöyle devam etti:
“Şairler, yazarlar, müzisyenler ve sanatçılar, İstiklal Marşı’nın temalarını ve mesajlarını eserlerine taşıyarak, bu ulusal sembolün farklı yorumlarını sunarlar. Marş, tiyatro oyunlarından, sinema filmlerine, müzikal çalışmalardan, görsel sanatlara kadar geniş bir yelpazede işlenir. Bu sanatsal eserler, İstiklal Marşı’nın sadece tarihî bir belge olmadığını, aynı zamanda sürekli yeniden yorumlanabilen ve ilham veren bir kaynak olduğunu gösterir. Kültürel alandaki bu yansımalar, marşın toplumun farklı kesimleri ve kuşakları arasında yaşatılmasına katkıda bulunur. Böylece, İstiklal Marşı, Türk kültürünün ve sanatının dinamik bir parçası olarak varlığını sürdürür”.
21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü’nden Doktora Öğrencisi Duhan Alptürk İNCE, Uluslararası alanda İstiklal Marşı’nın tanıtımı ve algısının, Türkiye’nin kültürel diplomasisi çabalarının önemli bir yönünü oluştur belirterek, “Resmi ziyaretler, uluslararası konferanslar ve kültürel etkinliklerde İstiklal Marşı, Türkiye’nin milli kimliğini ve bağımsızlık ruhunu yansıtan bir simge olarak sunulur. Dünya genelinde, marşın güçlü mesajı ve şiirsel ifadesi, Türkiye’nin tarihine ve kültürüne olan ilgiyi artırır. Uluslararası platformlarda İstiklal Marşı’nın okunması veya tanıtılması, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesine olan saygıyı ve bu sürecin evrensel değerlerle ne kadar örtüştüğünü vurgular. Ayrıca, Türk diasporası ve yurtdışındaki Türk okulları aracılığıyla İstiklal Marşı’nın öğretilmesi ve kutlanması, küresel çapta bir kültürel bağ ve kimlik hissi yaratır. Bu uluslararası tanıtım ve algı çalışmaları, İstiklal Marşı’nın sadece Türkiye’nin değil, insanlık tarihinde özgürlük ve bağımsızlık arayışının bir simgesi olarak kabul edilmesine katkıda bulunur” dedi.
Duhan Alptürk İNCE, sonuç olarak İstiklal Marşı’nın kabulünün 103. yıl dönümünün, Türk milleti için sadece bir tarihi yıldönümü değil, aynı zamanda milli mücadelenin, direnişin ve bağımsızlık aşkının yeniden hatırlanması ve kutlanması anlamına geldiğini açıkladı.
Bu özel günün, millet olarak geçmişte verilen zorlu savaşların, yapılan fedakarlıkların ve elde edilen zaferlerin bir özeti olarak kabul edildiğine dikkat çeken İNCE, “İstiklal Marşı, Mehmet Akif Ersoy’un derin vatan sevgisi ve bağımsızlık tutkusu ile yazdığı, milletin birlik ve beraberlik içinde nasıl imkansızı başarabileceğinin kanıtıdır. Bu yıl dönümü, marşın sadece geçmişi değil, bugünü ve geleceği de kucakladığının, her bir dizesinde milletin ruhunu ve karakterini yansıttığının altını çizer. İstiklal Marşı, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı, milletin kendi kaderini eline aldığı bir dönemin simgesi olarak, milli kimliğimizin en önemli taşlarından biri olmaya devam etmektedir” dedi.
“Gelecek nesiller için İstiklal Marşı’nın mesajları ve mirası, özgürlük, bağımsızlık, fedakârlık ve dayanışma gibi evrensel değerlerin anlamını ve önemini anlamaları için kritik bir öneme sahip” olduğunu ifade eden Duhan Alptürk İNCE, Marşın, gençlere atalarının karşılaştığı zorlukları, bu zorlukların üstesinden nasıl geldiklerini ve bu süreçte nasıl bir dayanışma sergilediklerini öğrettiğini söyledi.
İNCE, İstiklal Marşı’nın her bir satırının, zor zamanlarda umudun ve kararlılığın asla kaybedilmemesi gerektiğinin bir hatırlatıcısı olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Marşın mirası, gelecek nesillere, ne olursa olsun vatan sevgisinin ve bağımsızlığın korunması gerektiğini, bu değerlerin her türlü zorluğu aşmada rehber olabileceğini aktarır. İstiklal Marşı’nın 103. yıl dönümü, bu değerlerin sadece geçmişte değil, bugün ve yarın için de yaşaması, gençler tarafından içselleştirilmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğinin altını çizer. Bu anlamlı yıl dönümü, İstiklal Marşı’nın sadece bir milli marş olmadığını, aynı zamanda Türk milletinin özgürlük ve bağımsızlık yolundaki ışığı olduğunu hatırlatır”.