* SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin raporunda, Türkiye’nin net sıfır hedefi doğrultusunda enerji dönüşümünü gerçekleştirebilmesi için kısa, orta ve uzun vadede uygulanabilecek politikalar açıklanıyor.
* Enerji dönüşümünün başarılabilmesi için teknolojik atılımlar, politika ve düzenlemeler gibi pek çok farklı öğenin bütüncül olarak ele alınmasına ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor.
* Enerji dönüşümü için tüm sektör paydaşlarını kapsayan, kurumlar üstü bir ‘koordinasyon kurulu’ yapısının oluşturulması öneriliyor.
UHA / İnternational News Agency
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nce hazırlanan ‘Net Sıfır 2053: Enerji Sektörü İçin Politikalar’ raporunda, iklim değişikliği ile mücadele kapsamında ekonominin tüm sektörlerinde enerji dönüşümünün gerçekleşmesi için değer zincirinin tüm aşamalarında köklü değişiklikler gerektiği vurgulandı.
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü’nün raporla ilgili olarak Uluslararası Haber Ajansı (UHA)’dan Ataner YÜCE’ye, yaptığı açıklamada, enerji dönüşümünün başarıya ulaşabilmesi için ulusal hedefler doğrultusunda dönüşümün yönünü, hızını planlamaya yönelik stratejilerin ve güvenilir otoriteler aracılığıyla yürütülen iyi tasarlanmış enerji politikalarının son derece önemli olduğunu söyledi.
Güllü, Sera gazı emisyonlarının büyük bir bölümünden sorumlu olan enerji sektörünün dönüşümünün, hem ülkemizin enerji arz güvenliği ve enerjiye ekonomik erişiminin, hem de 2053 yılı net sıfır hedefine ulaşmak için en önemli unsur olduğuna dikkat çekti.
“Bu dönüşüm, enerji üretiminin yanı sıra enerji tüketiminin de karbonsuzlaştırılmasını ve fosil yakıt ağırlıklı, merkezi bir enerji sisteminden yenilenebilir enerji ağırlıklı, dağıtık, üreten tüketicilerin olduğu, dijital bir enerji sistemine geçişi içeriyor” diyen Alkım Bağ Güllü şunları söyledi:
“İlgili Bakanlıklarımız, Türkiye’nin net sıfır hedefi doğrultusunda hem ara hedefleri hem de temel stratejileri açıklamaya başladılar. Enerji dönüşümü kapsamındaki hedeflerimize ulaşabilmek için bir yandan enerji sektörü bir yandan da sanayi, binalar, ulaştırma, tarım gibi enerji yoğun son kullanıcı sektörler için gerekli politikaları belirleyerek hızlı ve etkin bir şekilde hayata geçirmemiz gerekiyor.”
Küresel ve bölgesel jeopolitik ve ekonomik koşulların yarattığı zorluklara da dikkat çeken SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Güllü, “Dönüşümü başarmak için bütüncül bir bakış açısıyla hazırlanmış kapsamlı politikalar son derece önemli olduğunun altını çizdi.
Alkım Bağ Güllü, “Bu çalışmamızda hem uluslararası uygulamaları inceleyerek hem de kapsamlı paydaş toplantıları ile Türkiye’nin kendi koşullarını ve önceliklerini dikkate alarak enerji dönüşümü için kısa, orta ve uzun vadede hangi politikaların gerekli ve önemli olduğunu ortaya koymaya çalıştık” dedi.
Çalışmada, enerjiye ekonomik erişim ve enerji arz güvenliği sağlanırken ekonominin de karbonsuzlaşması için üç temel strateji olarak yenilenebilir enerjinin, enerji verimliliği ve elektrifikasyona dikkat çekildiğini anlatan Güllü, şöyle devam etti.
“Bu kapsamda net sıfır hedefine ulaşılabilmesi için elektrik sektörü kapsamındaki politika önerileri, ‘Toptan Elektrik Piyasası Tasarımı’, ‘Karbon Fiyatlandırması’, ‘Yenilenebilir Enerji’, ‘Enerji Depolama’, ‘Talep Tarafı Katılımı’, ‘Elektriğin Form Değiştirmesini Sağlayan Teknolojiler’, ‘İletişim Şebekesi ve Enterkonneksiyonlar’ ile ‘Dağıtım Sistemi ve Dijitalleşme’ başlıkları altında toplandı. ”
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü, raporda elektrik sektörünün yanı sıra enerji tüketiminde başı çeken sanayi, konutlar, ulaştırma, hizmet ve tarım sektörleri için de politikaların önerildiğini açıkladı.
TÜM SEKTÖRLERDE ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ GEREKİYOR
Raporda, değişken üretim yapabilen rüzgar ve güneş enerji santrallerinin elektrik sistemine entegrasyonunu hızlandırmak ve artırmak için elektrik piyasalarında, kapasite mekanizmalarında temiz ve esnek kaynakların önceliklendirilmesine dikkat çekildiğini hatırlatan Alkım Bağ Güllü, “Gün İçi Piyasaları’nda kapı kapanış sürelerinin gerçek zamana yaklaştırılması, asgari ve azami fiyat limitlerinin sistem maliyetlerini yansıtacak şekilde belirlenmesi, negatif fiyatların oluşmasına imkan tanınması ve azami fiyatın kayıp yük değerine (VoLL) göre belirlenmesi gibi iyileştirmeler yapılması gerektiğinin vurgulandığını dile getirdi.
Raporda, şunlara da yer verildi:
-Enerji tüketiminin en yüksek olduğu sanayi sektöründe emisyonların düşürülmesi ve enerji yoğunluğunun azaltılması için yüksek katma değerli ve karbon yoğunluğu düşük ürün ve sektörlere geçilmesi öneriliyor.
-Bununla birlikte sanayide enerji verimliliği, kaynak verimliliği ve elektrifikasyonun azami seviyelerde uygulanmasının bu sektör kapsamında
salınan sera gazlarının azaltılmasındaki önemi vurgulanıyor.
-Karbonsuzlaşması zor sektörlerde ise belirtilen stratejilerin yanında yeşil hidrojen kullanımıyla net sıfır hedefine ulaşılabileceği belirtiliyor.
Raporda:
-Ulaştırma sektöründe emisyon azaltımı için karayolu taşımacılığının ağırlığının azaltılarak düşük karbonlu alternatifler olan
demiryolu ve denizyolu taşımacılığı paylarının artırılmasının önemine değiniliyor.
-Çalışmada, düşük karbonlu taşıma modlarının teşviki ile karayolu taşımacılığının optimizasyonuna yönelik önlem ve yaptırımların
değerlendirilmesi öneriliyor.
-Konut, hizmet ve tarım sektöründe enerji verimliliğinin önemli olduğunun altı çizilerek eğitim ve finansal desteklere dikkat çekilen raporda, diğer yandan Türkiye’de enerji dönüşümünün, tüm ekonominin karbonsuzlaşmasının etkin ve daha az maliyetli gerçekleşebilmesi için uygulanabilecek politikaların bütüncül olarak değerlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor.
-Belirlenen politikaların sektörlere olan etkileri de analiz edilerek doğru bir bileşimin oluşturulmasının kritik olduğu kaydediliyor.
ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ İÇİN KOORDİNASYON KURULU GEREKLİ
SHURA’nın raporunda, ayrıca enerji dönüşümünü gerçekleştirecek politikaların belirlenmesi ve uygulanması için karar verme gücüne sahip, iklim değişikliği konularına bütüncül bir yaklaşım getirerek kapsamlı bir koordinasyon sağlayacak, mevcut ve gelecek fonların doğru yönetimi ve dağıtımı için etkili uygulamalar yapabilecek, tüm sektör paydaşlarını kapsayıcı, kurumlar üstü bir ‘koordinasyon kurulu’ yapısının oluşturulması öneriliyor.
Gazeteci* Ataner YÜCE
***
Alkım Bağ Güllü
Alkım Bağ Güllü, profesyonel iş yaşamına 2003 yılında savunma sanayiinde başlamış, 2006-2007 yıllarında British Council’de Yönetişim ve Toplum Projeleri Koordinatörü olarak Başbakanlık, Milli Eğitim Bakanlığı, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı, Büyükşehir Belediyeleri, basın ve sivil toplum kuruluşları ile yürütülen farklı projelerin yönetiminde görev yapmıştır. 2008 yılından itibaren yenilenebilir enerji sektöründe çalışan Alkım, Türkiye’nin en büyük rüzgar enerjisi yatırımcısı olan Polat Enerji’de sırasıyla Yenilenebilir Enerji Projeleri Birim Müdürü, Rüzgar Enerji Projeleri Direktörü ve Strateji Direktörü olarak görev yapmıştır. 2008-2020 yılları arasında, aralarında Türkiye’nin en büyük rüzgar enerji santralinin de yer aldığı toplam 700 MW kurulu güce sahip rüzgar enerji projesinin geliştirilmesi, yatırım analizi, finansmanı ve inşasında aktif rol almıştır. Türkiye’deki yenilenebilir enerji sektörü ve mevzuatı hakkında derin bilgi birikimine sahiptir
Alkım, ODTÜ’de Uluslararası İlişkiler alanında lisans ve British Council-Chevening burs programı kapsamında İngiltere’de Keele Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler/Enerji Politikası alanında yüksek lisans yapmıştır.