Türkiye nüfusunun yüzde 13’üne yakını engelli
TBMM Genel Kurulunda konuşan CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, “Engelli Vatandaşlarımız Yoksulluk ve İşsizlikle Mücadele Ediyor!” dedi.
UHA / İnternational News Agency
CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Engelli vatandaşların sorunları üzerine TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, engelli vatandaşların yaşadığı sorunlar, kadro ve istihdam talepleri başta olmak üzere atılması gereken adımlar konusunda önemli değerlendirmelerde bulundu.
Resmi olmayan verilere göre, Türkiye’de 8,5 milyon engelli vatandaşın olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kanko, 6 Şubat’ta gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından 850 bin kişinin engelli duruma geldiğini kaydetti.
AB’de engellilerin yüzde 30’u yoksulluk/sosyal dışlanmışlık riski altında olduğunu, Türkiye’de bu oran yüzde 77’lerin üzerinde gerçekleştiğini belirten Prof. Dr. Münip Kanko, konuyla ilgili Meclis Genel Kurulunda yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi;
“Günümüzde, toplumların yaşlanmasıyla birlikte engelli vatandaşların oranı da giderek artmaktadır. Bu bireyler, fiziksel, zihinsel veya duyusal engellerle mücadele ederek günlük yaşamlarını sürdürmek zorundadırlar. Bunun dışında birde sosyal engelliler var. Yani eğitim yoksunu insanlar, işsizler, yoksullar, baskı altındaki kadınlar bu gurubu oluşturmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre Türkiye nüfusunun yüzde 13’üne yakını engelli. Engelli nüfusun dünya ortalaması yüzde 7,5’iken Türkiye’de bu oran neredeyse 2 katına çıkmaktadır. Sadece geçen sene yaşadığımız deprem felaketinde 850 bin ayağını ve kolunu kaybetmiş kardeşimiz, evladımız var.
AB ülkelerinde ilkokuldan sonra okulu bırakan engelli oranı yüzde 25. Bu oran İsveç’te yüzde 11’ken, Türkiye’de yüzde 60.
AB’de engellilerin yüzde 30’u yoksulluk/sosyal dışlanmışlık riski altında, Türkiye’de bu oran yüzde 77.
Ulaşım araçlarının yüze 60’ında kamu kuruluşlarının yüzde 50’sinde engelli rampası yok.
Ayrıca kamu kuruluşlarının yüzde 75’inde engelli tuvaleti maalesef yok” dedi.
Engelli Vatandaşlarımızın Sorunlarının Çözülmesi İçim İktidarın Daha Samimi Adımlar Atması Gerek!
“Engellilerin toplumla bütünleşmesi konusunda yoğun sorunlar yaşanmaktadır” diyen Prof. Dr. Kanko; “Engellilik, yalnızca engellileri ve ailelerini değil, toplumun tüm kesimlerini yakından ilgilendiren, tanıdan iyileştirmeye, özel eğitimden rehabilitasyona, istihdamdan sosyal hizmetlere kadar bütüncül bir anlayışla ele alınması gereken toplumsal bir sorundur.
Engelli yurttaşlarımıza sahip çıkmak, onların sorunlarını çözümüne katkıda bulunmak ve yaşamlarını kolaylaştırıcı önlemler almak, insanlık görevimiz olduğu gibi vazgeçilemez toplumsal sorumluluklarımızdandır.
Sosyal devletin bir gereği olarak yasal düzenlemelerle getirilen hak ve olanaklara karşın, engellilerin uygulamada kimi sıkıntılarla karşılaştıkları, kendilerine yönelik hizmetlere erişmekte zorlandıkları bilinmektedir.
Yasal düzenlemelerin uygulamaya yansıtılmasında karşılaşılan sorunlar giderilmeli, yapılan düzenlemelerde engelli ve engelli yakınlarının beklentileri ve gereksinimleri dikkate alınmalı, engelli duruma düşmenin önlenebilmesi konusunda yurttaşlarımızın eğitilmesi temel yaklaşım olarak benimsenmelidir.
TÜİK verilerine göre, engelli nüfusun oranı her geçen yıl artış göstermektedir. Bu artış, hem genetik faktörler hem de yaşlılık nedeniyle ortaya çıkan sağlık sorunlarından kaynaklanmaktadır.
Engelli bireyler, günlük yaşamlarında bir dizi zorlukla karşılaşmaktadır. Bu zorluklar arasında erişilebilirlik sorunları, istihdam olanaklarının kısıtlı olması, toplumsal dışlanma ve psikososyal zorluklar yer almaktadır. Ayrıca, sağlık hizmetlerine erişimdeki kısıtlamalar, engelli bireylerin yaşam kalitesini etkileyen önemli bir faktördür.
Diğer yurttaşlara göre engellilerin farklı hizmet gereksinimlerinin bulunduğunun göz önüne alınması, yeterlilikleri ve yapabildikleriyle değerlendirilmesi, toplumsal yaşamda kendilerini anlatabilmelerine yönelik adımların atılması, onların mutluluğu için temel koşuldur.
Engellilerimizin sorunlarına çözüm üretilmesi konusunda, kurum ve kuruluşların, sivil toplum örgütlerinin ve yurttaşların gerekli duyarlılığı göstermesi adına öncelikle İktidarın daha samimi adımlar atmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı. (TBMM)