‘21.Yüzyıl Belediyeciliği ve Yerel Yönetimler’

Değerli okurlar, TÜRKUAZ Uluslararası Haber Ajansı (TÜHA) ve Uluslararası Haber Ajansı (UHA) Genel Yayın Koordinatörü Veysel KAVRAYA, ‘21.Yüzyıl Belediyeciliği ve Yerel Yönetimler’ konusunda, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı ve Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Fatma Şahin, Mamak Belediye Başkanı ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Ak Parti Grup Başkan Vekili Murat Köse ve Esenler Belediye Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ak Parti Grup Başkan Vekili Tevfik Göksu’yla konuştu.
“Kalkınma yerelde başlıyor” diyerek sözlerine başlayan Fatma Şahin, yerel kalkınmanın olduğu şehirlerin geliştiğinin altını çizdi. Cumhurbaşkanımızın yıllar önce attığı tohumların yerel yöneticilikte önemli bir modele dönüştüğünü ifade eden Şahin, bilgiyi, zamanı ve finansı iyi yöneten belediyelerin başarılı olduğunu söyledi.
Dünyanın büyük bir kaos ortamından geçtiğini, buna karşın Türkiye’nin yeni nesil belediyecilik anlayışıyla öne çıktığını ifade eden Şahin, şunları söyledi:
“Biz Gaziantep modelini oluşturduk. Ulaşım mastır planını hazırladık, yeşil şehir Gaziantep’i diğer belediye ve şehirlere de anlattık. Bu başarımızın sırrı güçlü lider, güçlü takım, güçlü yerel uygulamalar… Belediyecilikte biyoçeşitlilik de en önemli konulardan biri. Gaziantep buğday üreten ve kendi kendine yeten bir şehir. Koruyucu belediyecilik bizim ilk ilkemiz. Yenilenebilir enerji bizim ilk esas noktamız ve bu konuda 630 proje yaptık. AB’nin açtığı projede ilk kez Türkiye birinci oldu. Alt yapı yatırımlarımız çok hızlı artıyor, bunların tamamlanması gerekiyor. Şehir insanın insan şehrin aynasıdır.”
‘ARTIK ERDEMLİ ŞEHİRLERİ KONUŞMAK ZAMANI’
Mamak Belediye Başkanı Murat Köse ise, 1900’lerin başında şehirde yaşayan nüfusun genel nüfusun yüzde 15’i kadar olduğuna dikkat çekti. 1950-1960’larda yaşanan büyük göçün kontrol edilemediğini ve düzensiz bir şehirleşme yaşandığına dikkat çeken Köse, şunları söyledi: “1955 yıllarında gecekondular hızla kuruldu. Şehir planlaması olmadan yapılar yapıldı ve gecekondulaşma hızla yayıldı. Özellikle 1994 senesinden itibaren Recep Tayyip Erdoğan Belediye Başkanı seçildi. O dönemde 304 belediye Refah Partisi tarafından yönetilmeye başladı. 1994 yılından itibaren kronik sorunlar çözülmeye başladı. İnsanlar şehirde yaşayamaz hale gelmişlerdi ve gecekondu şehirler, modern şehirlere dönüşmeye başladı. Artık eskiye göre belediyecilik yapmak çok daha kolay. Geçmişten böylesi bir gelenekten geliyoruz. 1994 yılında, Tayyip Erdoğan kısa bir dönem belediyecilik yapmış olmasına rağmen şimdiki belediyeciliğin külliyatını yazdı. Biz akademik bir yönetim yapmıyoruz. İşin içindeyiz ve sürekli sahada çalışıyoruz. Pratiğin içinden yoğrulup geldik. İnsanların huzuruna ve refahına adanmışlık bu işin sırrı. Adanmışlığın ve çalışmanın belediyeciliğin temelinde olması gerekiyor. Kendini davaya adamış bir lider ve onun etrafında adanmış çalışan isimsiz kahramanlarla mücadelemiz devam ediyor. Biz halkın içinden gelen insanlarız. Doğduğum yerde belediyecilik yapıyorum. Sosyal belediyecilik yaptık. Devlet için değil, insan için çalışmaya başladık. 2002 yılından itibaren genelde oluşan tüm bilgi beceri Türkiye’ye yayıldı. Artık teknoloji kullanan değil, üreten bir ülkeyiz. Bundan sonra bugüne kadar yaptıklarımızı, geliştirerek devam edeceğiz. Unutulmamalıdır ki değişmeyen tek şey değişimdir. 21’inci yüzyıl, bilim ve teknoloji çağıdır. Artık önümüzdeki yıllarda post küreselleşme yaşıyoruz. İnsan kendi ürettiği riskle karşı karşıya. Artık erdemli şehirleri konuşmak gerekiyor.”
‘BELEDİYECİLİKTE SOSYAL PROJELER TAKDİR EDİLİYOR’
Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu da, belediyecilikte işin nesnesinin belediyecilik, öznesinin ise şehir ve insan olduğunu söyledi. Göksu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Medeniyet teorisyenlerinden Farabi’nin şehir meselesini ortaya koyduğu bir eseri var. Şehir sağlıklı bir insan vücuduna benzer, sağlıklı bir insan bedeni gibi çalışır. Bir batılı sosyolog da şehirlerimiz bizim rüyalarımız gibidir, korku ve umut üzerine inşa edilmiştir. Hz. İsa da “Şehir insanın ulaştığı en ulvi mekandır” demiştir. Kısacası şehrin duygusunu düzenini yapan şehir; bizim evimiz, hayatımız, aşkımız, çocuğumuz, kutsanacak tüm varlıklarını ortaya koyan bir tanım olmuştur. Belediye eskiden devletin asık suratını temsil ederdi. Şimdi asık suratlı devlet yerine, merhamet kapısı haline geldi. Belediyeye artık kamu kuruluşu olarak bakılmıyor. Belediyecilik, insanı, bilgiyi, finansı ve zamanı yönetmekten geçiyor. Biz artık belediyeciliğin sosyal kurgusunu yapıyoruz. Bundan sonra belediyecilik fıtrat belediyeciliğidir, bundan sonra belediyecilik bireysel belediyecilik olacak. İnsanlar kendi taleplerinin karşılanmasına odaklanacak. Belediyecilikte sosyal projeler çok daha takdir ediliyor, artık fiziki talepler değil bireysel talepler öncelikli. Bundan sonra dijitalleşmeler de gündemde, akıllı kentler gündemde, 21’inci yüzyılın en önemli vizyonu budur.” (devam edecek)
Gazeteci : Veysel KAVRAYAN
[UHA Haber Ajansı, 3 Aralık 2022]