İletişim Başkanı Altun: Üstat Necip Fazıl yaşamı boyunca, bir ‘Kötücül zihniyet’ ile mücadele etti.
İletişim Başkanı Altun: “Cumhurbaşkanı Erdoğan da aynı zihniyetle yıllardır süren bir siyasi mücadele vermiştir” dedi.
UHA / Ankara İnternational News Agency
Bugün, Necip Fazıl’ın davasında hasretini çektiği her oluş ve mananın, millet ve devlet hayatında bir bir vuslata kavuştuğunu, büyük bir gururla ve sürurla gördüklerini belirten İletişim Başkanı Altun, şöyle devam etti:
“Onun ifadesiyle ‘Kim var?’ diye sorulduğunda, gençliğinden bu yana ‘Ben varım.’ diyen bir liderimiz var. Bilindiği üzere, Üstat Necip Fazıl yaşamı boyunca, bir ‘Kötücül zihniyet’ ile mücadele etti. Üstatla gönüldaşlık yapmış, onunla teşriki mesaide bulunmuş Cumhurbaşkanımızın Sayın Recep Tayyip Erdoğan da aynı zihniyetle yıllardır süren bir siyasi mücadele vermiştir ve vermeye devam etmektedir.
‘Gençler, Ayasofya açılacak. Bugün mü yarın mı bilmem ama Ayasofya açılacak.’ diyen üstadın emelini gerçekleştirmek, Türk ve İslam dünyasının gönül sızısını dindirmek, Ayasofya’yı zincirlerinden kurtarmak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a nasip olmuştur. Üstadın o gün samimi, o inanç dolu sözleri sarf ettiği o konuşmada, o tarihî günde Sayın Cumhurbaşkanımızın o programın sunuculuğunu yapıyor olması da zannederim not etmemiz gereken çok önemli tevafuklardan biridir.”
“Recep Tayyip Erdoğan, hakikatin savunucusudur, barışın ve istikrarın teminatıdır”
İletişim Başkanı Altun, Necip Fazıl Kısakürek’in davasının aynı zamanda Batı’nın fikri ve maddi tasallutuna karşı mücadeleyi merkeze alan bir uğraş olduğunu, Necip Fazıl’ın Batı’nın sömürge düzenine karşı çıktığını ve sömürge düzenine karşı bu milletin direnme imkânı olduğunu gür sedayla haykırmış bir isim olduğunu belirtti.
Türkiye’nin bütün alanlarda bağımsızlığının tahkim edilmesinin ve Batı sömürge sistemine karşı, gür bir sedayla ortaya bir sistem konulmasının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde gerçekleştiğini ifade eden İletişim Başkanı Altun, şöyle devam etti:
“Öte yandan, bunu da hatırlatmazsak olmaz. Üstat Necip Fazıl’ın dönemin CHP iktidarına yönelik eleştirileri nedeniyle sık sık yargılandığını, tutuklandığını ve Büyük Doğu dergisinin kapatıldığını ve büyük zulümlere maruz kaldığını da biliyoruz. Ne yazık ki 2023 yılında dahi CHP zihniyetinde bir değişiklik olmadığını görüyoruz. Aynı jakoben zihniyet bugün de aramızda yaşamaya devam etmektedir. Ne mutlu ki bugün, bu jakoben zihniyet iktidarda değildir. Fakat bu jakoben zihniyet, ‘Büyük Türkiye’ davasının önünde engel olmaya gayret sarf etmektedir. Hatta bu zihniyet bugün Türkiye düşmanı terör örgütlerinin umut bağladığı bir pozisyona evrilmiş durumdadır. Bu kabul edilemez siyaset düşmanlığına, siyasetsizliğe karşı aziz milletimizin umudu ise yine Sayın Cumhurbaşkanımızdır.”
İletişim Başkanı Altun, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bu milletin, Türk dünyasının, İslam ümmetinin, dünya mazlumlarının umududur. Recep Tayyip Erdoğan, hakikatin savunucusudur, barışın ve istikrarın teminatıdır. Recep Tayyip Erdoğan, ‘Büyük Türkiye’ davasının öncüsüdür. İnanıyorum ki aziz milletimiz, ‘Büyük Türkiye’ davasına ve bu davanın liderine sahip çıkacak ve 28 Mayıs’ta bir kez daha Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında duracaktır.
Çünkü Recep Tayyip Erdoğan, Necip Fazılların, Necmettin Erbakanların davasının ‘tekerleğinin tümsekte kalmayacağını’ gösteren liderdir. Recep Tayyip Erdoğan, ‘Bu öksüz yapıyı ustada bırakmayan’, ‘öz yurdunda garip, öz vatanında parya’ görülenler için mücadele eden bir liderdir. Mukaddes emanetlere sahip çıkan, ‘yüzüstü çok sürünen bu ülkeyi ayağa kaldıran’ liderdir. Emperyalistlerin, zalimlerin, bozguncuların diktikleri surlarda ‘gedikler açan’ liderdir. Üstadın ifadesiyle ‘Artık kahpe rüzgâr ne yandan eserse essin/Yarın elbet bizimdir, elbet bizimdir/Gün doğmuş gün batmış ebet bizimdir.'”