Noel Tatiline Doğru Demiryolu Grevi Tehlikesi
Temsilciler Meclisi Kasım ayında, milletvekillerinin bir demiryolu grevini önlemek için demiryolu işçileri ve taşıyıcıları arasındaki sözleşme müzakereleri üzerine bir oylama yaptı. Tasarı, Temsilciler Meclisi’nden geçti ancak Senato’da henüz görüşülmedi. Meclis ayrıca demiryolu işçilerine yedi gün ücretli hastalık izni verecek ayrı bir yasa tasarısını da kabul etti. Muhtemel bir grevin yoğun tatil sezonu için büyük aksaklıklar yaratacağı ve gıda tedarik zincirinde krize yol açacağı tahmin ediliyor.
Demiryolu nakliye firmaları ile sendikalar arasında, maaş ve çalışma koşulları konusunda aylardır devam eden gerilim Başkan Biden’ın Eylül ayında ‘geçici’ bir anlaşma yapıldığını duyurmasıyla hafiflemişti. Bazı sendikaların son haftalarda sözleşmelerini reddederek grev ihtimali gündeme gelince Biden, Kongre’yi grevi engellemek üzere göreve çağırdı. Grev durumunda yalnızca yolcu taşımacılığı değil, ülkedeki enerji ve içme suyu arzı da etkilenecek. Sendikalı demiryolu işçilerinin yarısından fazlasını temsil eden 4 sendika, halihazırdaki geçici sözleşmeyi reddetmeleri 9 Aralık’ta bir grev başlaması ihtimalini doğurdu.
Sektör uzmanları olası bir grev durumunda ülkedeki nakliye hizmetlerinin üçte birinin duracağını belirtiyor. Özellikle malların limanlardan depo ve dağıtım merkezlerine dağıtımında kullanılan raylı sistemler perakende sektörü için hayati önemde. Grevin, halihazırda tedarik zincirindeki sorunları artırması ve maliyetleri yükseltmesi bekleniyor. Uzun süreli bir grev gıda, benzin, yeni arabalar ve elektrik gibi ürünlerin fiyatlarını artıracak. Nitekim ülkedeki kömür, tahıl, kereste, kimyasallar ve otomobil gibi bazı ürünler özellikle demiryolu taşımacılığına bağımlı. Örneğin, kömür sevkiyatlarının yaklaşık %52’si trenle yapılıyor. ABD’de kullanılan gübrenin yarısından fazlası ve ülkedeki tüm tahıllarının dörtte biri, benzinde kullanılan etanolün de yaklaşık %95’inin dağıtımı raylı taşımacılıkla gerçekleştiriliyor.
Grev durumunda, alternatif nakliye imkanları arayacak şirketlerin maliyetleri yükselecek ve bu durum zaten 40 yılın en yüksek seviyesinde olan enflasyon üzerinde ek bir baskı oluşturacak. Amerikan Demiryolları Birliği, olası demiryolu grevinin ABD ekonomisine günde 2 milyar dolara mal olacağını tahmin ediyor. Nakliye konusundaki bir başka sorun da raylı taşımacılığın alternatifi olan kamyon taşımacılığının zaten sektörel bir darboğazda olması. Amerikan Kamyon Taşımacılığı Dernekleri, bir grev durumunda trenlerin yerini almak için yaklaşık 460.000 ek kamyonun gerektiğini tahmin ederken ülkede böyle bu sayıda ne kamyon ne de şoför var.
Kongre, Demiryolu İş Yasası uyarınca grevi durdurabilir ve tüm ülke ekonomisini etkileyecek böyle bir greve karşı Senato üyelerinin de partiler üstü tavır alması bekleniyor. Kongre, Biden’ın önümüzdeki günlerde imzalaması için bir işe dönüş yasa tasarısını geçirmek üzere hızla harekete geçecek ve işçilerin 9 Aralık’ta greve gitmelerine izin verilmeyecek. Amerikalıların en çok seyahat ettiği ve alışveriş yaptığı dönemlerden biri olan Noel döneminde böyle bir aksaklık yaşanmaması onay oranları düşük olan Biden için çok önemli.
Konunun, Amerikalıların toplumsal hafızasındaki yeri de epey önemli. 1922’de iki ay süren Büyük Demiryolu Grevi ülkenin ulaşım sistemini durma noktasına getirmişti. Nitekim Kongre’ye eyaletler arası ticaretin korunması için grevi engelleme yetkisi veren Demiryolu İş Yasası bu grevin ardından hayata geçirildi. Raylı taşımacılık, yolcular için o zamanlardaki kadar önemli olmasa da Amerikan ihracatının yaklaşık üçte biri bu sektöre bağlı.
Biden’ın tüm seçim kampanyası boyunca çizdiği ‘örgütlü emeğin destekçisi’ olma imajı bu konuda kendisine yönelik beklentileri de artırıyor. Tren yolu grevi krizi, kamuoyunun başkanın emek retoriğinin sınanması olarak da ilgisini çekiyor. 2 yıldır sözleşmesiz çalışan on binlerce demiryolu işçisinin çalışma şartlarının özellikle izin konusunda geliştirilmesine yönelik beklentiler büyük.
Buna rağmen Biden’ın Kongre’yi, izinler hakkında herhangi bir iyileştirme içermeyen anlaşmayı sendikalara dayatmaya çağırmış olması Biden’ın emek söyleminin arkasında duramadığı algısını kuuvvetlendiriyor.
Temsilciler Meclisi demiryolu işçilerine yedi günlük ücretli hastalık izni sağlayan ek bir yasa tasarısını da kabul ederek işçilerin taleplerini tamamen yanıtsız bırakmadı. Biden’ın Senato’nun gündemine taşınacak yasa tasarısı için ne kadar savaşacağı bu krizdeki performansının muhtemelen en önemli kısmı olacak. Amerika’da uzun süredir tartışma konusu olan, hükümetlerin az sayıdaki işçinin çıkarını çok sayıdaki tüketiciye feda ettiği şeklindeki eleştiri, Biden ve Demokrat Parti’nin ilerici kanadının en öne çıkan söylemlerinden biri oldu.
SETA Foundation
[TÜHA Haber Ajansı, 05 Aralık 2022]