Türkiye-Afrika politikasının ikili ilişkilere olan etkisi
BURSA – TÜHA HABER / Bursa Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Araştırma Görevlisi Dr. Tunç Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20-23 Şubat 2022 arasında dört günlük Afrika turuyla ilgili.
Dr. Tunç Demirtaş, Batı Afrika’da son dönemde yaşanan darbeler ve terör saldırılarının Türkiye’nin Afrika politikasını nasıl şekillendirmesi ve Türkiye’nin Afrika ile diplomatik ilişkilerinin yoğunlaşmasının ikili ilişkilere olan etkisini kaleme aldığı ‘Perspektif’te anlattı.
Bursa Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Araştırma Görevlisi Dr. Tunç Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu Afrika turuyla ilgili ziyaretinin özellikle de Batı Afrika’da son dönemdeki gelişmelere olan etkisini de değerlendirdi.
DEMOKRATİK KONGO CUMHURİYETİ
Yüz ölçümü itibarıyla Sahra Altı Afrika’nın en büyük, Afrika’nın ikinci büyük ülkesi olan Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Türkiye sanayisi açısından önemli bir konumda yer almaktadır. Elmas, altın, kobalt, bakır gibi maden rezervlerinin yanı sıra kereste ithal eden Demokratik Kongo Cumhuriyeti ile dış ticaret son beş yıllık süreçte yaklaşık iki kat artmıştır. Aynı zamanda Afrika Birliği dönem başkanlığını yapan Demokratik Kongo Cumhuriyeti Devlet Başkanı Félix Tshisekedi’nin III. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi’nde sarf ettiği şu sözler Türkiye’ye yaklaşımını ve ikili ticarete verdiği önemi gösterir niteliktedir:
Afrika-Türkiye ortaklığı geçtiğimiz süreçte aslında bir sınavdan geçti ve alnının akıyla çıktı bundan. Türkiye endüstriyel ve ticari olarak önemli bir güç. Birlikte çalışma konusunda iki taraf da istekli.
Bu bağlamda Demokratik Kongo Cumhuriyeti ile Türkiye arasında ticaret hacmindeki yükselen ivme göz
önünde bulundurulduğunda Türkiye’nin Afrika ülkeleri ile ekonomik hedeflerine yönelik somut adımların atılması beklenmektedir. Zira Türkiye’nin Afrika ile 2021’de 30 milyar dolara yaklaşan ticaret hacmi söz konusu olmuştur.
Türkiye’nin Afrika ile ekonomik ilişkilerde kısa vadeli beklentisi 50 milyar ve orta vadeli beklentisi 75 milyar dolar düzeyindedir. Bu hedeflere ulaşma konusunda yatırım fırsatlarının değerlendirilmesi Erdoğan’ın Afrika turuna yönelik beklentiler arasındadır.
ZİYARETİN BATI AFRİKA’DA SON DÖNEMDEKİ GELİŞMELERE ETKİSİ
Batı Afrika son dönemde Mali, Gine, Çad ve Burkina Faso’da yaşanan darbelerle gündeme gelmiştir. Sömürgecilik döneminde Fransa’nın etki alanında yer alan Batı Afrika’nın günümüzde Paris yönetimiyle bağlarının zayıflaması söz konusudur.
Bununla birlikte Batı Afrika’da yaşanan terör sorunları bölge ülkelerinin güvenliğini ciddi ölçüde tehdit etmektedir. Ayrıca Batı Afrika halklarının Fransa’ya karşı olumsuz tavırları ve duruşları bölge genelinde farklı aktörlerle iş birliğine yönelim sinyallerini vermektedir. Ancak bölgede Fransa’nın gücünü konsolide etmeye yönelik çabalarının boşa çıkması ile Batı Afrika’da “güvenlik sağlayıcı” aktör olarak Rusya’nın sahadaki varlığını artırması söz konusudur.
Nitekim Rusya’nın Afrika politikasının temel sütunlarını oluşturan ekonomik yardımlar ve silah transferlerinin yanı sıra Wagner grubu öne çıkmaktadır. Rusya’nın Wagner üzerinden Gine-Bissau’da ve Orta Afrika’da Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde paralı askerlerinin varlık gösterdiği ifade edilmektedir.
Bu bağlamda bölgede mevcut terör örgütleri, devletler ve bölge halkları açısından güvenlik tehditlerine neden olmaktadır. Ayrıca terör örgütlerinin devlet mekanizmasına yönelik meydan okumaları ve bölgede
gerçekleşen darbeler bölgenin ve kıtanın istikrarsızlaşmasına yol açmaktadır.
Bu bağlamda terörle mücadele ve devletin kurumsal yapısının güçlendirilmesi konularında önemli bilgi birikimi ve tecrübeye sahip olan Türkiye’nin tecrübeleri bölge ülkeleri açısından katma değeri yüksek bir unsurdur. Dolayısıyla Batı Afrika’da yaşanan güvenlik sorunlarının çözümüne yönelik Türkiye iş birliği konusunda alternatif bir aktör olarak kendisini göstermektedir.
Türkiye’nin Afrika’da “kazan kazan” yaklaşımı ekonominin yanında güvenlik sektöründe de kendisini göstermektedir.
Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Afrika turu Türkiye’nin terörle mücadele ve demokrasi anlamında destek verebilecek bir aktör olarak sahada varlık göstermesi açısından oldukça
önemlidir. Ayrıca son dönemde Türkiye’nin savunma sanayii ürünlerinin kıta genelinde ilgiyle karşılanması söz konusudur.
Bu bağlamda Türk savunma sanayii ürünlerine yönelik ilginin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Afrika turunda bir üst boyuta atlayarak ticarete olumlu yansıması da beklentiler arasındadır.
TÜRKİYE’NİN ÇOK YÖNLÜ DİPLOMASİSİ
Türkiye’nin küresel sistemde yaşanan gelişmeler ve meydan okumalar konusunda diplomatik yaklaşımları ve diplomasiye yönelik inancı özellikle son yıllarda kendisini daha fazla göstermektedir. Nitekim devlet başkanları ve hükümet başkanlarının katıldıkları zirvelerde doğrudan iletişime geçilmesi, sorunların çözümüne yönelik adımlar atılması ve iş birliklerinin gerçekleşmesi söz konusu olabilmektedir.
[Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve mevkidaşı Kongo Demokratik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi]
Koronavirüs (Covid-19) salgınına rağmen özellikle son beş ayda Türkiye-Afrika ilişkilerinde yoğun diplomasi sürecinin her koşulda uygulanabilir olması dikkat çekmektedir.
Bununla birlikte aşı diplomasisi de Türkiye-Afrika ilişkilerinde önemli bir yere sahiptir. Türkiye’nin
koronavirüse karşı geliştirdiği TURKOVAC aşısından 100 bin dozu Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ne hediye etmesinin aşı diplomasisinde önemli bir anlamı bulunmaktadır. Zira Türkiye’nin insani dış politika vizyonu çerçevesinde uyguladığı aşı diplomasisi sağlık alanındaki tecrübelerini de Afrika ile paylaşmasını mümkün kılmaktadır.
Öte yandan Türkiye’nin 11-13 Mart 2022 arasında “Diplomasiyi Yeniden Kurgulamak” ana temasıyla
İkinci Antalya Diplomasi Forumu’nu gerçekleştirmesi söz konusudur. III. Afrika-Türkiye Ortaklık Zirvesi’nin kapanış konuşmasında Erdoğan’ın “Afrika’dan gelen misafirleri ikincisi düzenlenecek olan Antalya Diplomasi Forumu’nda yeniden görmeye yönelik temennisi” söz konusu olmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Afrika turundan sonra Afrika ülkeleri liderlerin 11-13 Mart 2022’de Antalya Diplomasi Forumu’na katılım göstermeleri ilişkilere diplomatik açıdan yeni bir boyut daha kazandıracak ve geleceğe yönelik yeni iş birliği alanlarının önünü açacaktır.
•
Yazar hakkında :
TUNÇ DEMİRTAŞ
2012’de Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. 2013’te Uludağ Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak göreve başlayan Demirtaş 2015’te aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda “Türkiye’nin Afrika Politikasında Yumuşak Güç” üzerine teziyle yüksek lisansını tamamlamıştır. Aynı yıl doktora eğitimine başlamış ve Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda “Devletin Yeniden Yapılandırılmasında Riskler ve Fırsatlar: Afrika Boynuzu Örneği” adlı doktora tezine devam etmektedir. Çalışma ve ilgi alanları arasında Afrika Boynuzu siyaseti ve Türkiye-Afrika ilişkileri yer almaktadır.
[UHA Haber Ajansı, 24 Şubat 2022]