13 Yıldır baltalandıktan sonra açılma aşamasına gelen, Çukurova Havalimanı, hala baltalanıyor..
* Yapımında olduğu gibi, açılışı da sabote nedeniyle onuncu defa ertelenen havalimanı gına getirdi.
* Çukurovalılar, gerçekleşmemesi için kuyusu kazılan havalimanının açılış gününü merakla bekliyorlar.
* Havayolu, havalimanı, taşımacılık ve turizm konularını bilmeden ahkâm kesenler de bıktırdılar.
* Hemşehricilik, ilkel bir davranıştır. Önemli olan, yöre halkına ve iş dünyasına yarar ve rahatlık sağlamaktır.
* Yüzbinlerce gurbetçi, direkt uçuşlar için daha elverişli olacak yeni havalimanının faaliyete geçmesini bekliyor.
* Donkişot gibi, yeldeğirmenleri ile savaş yapanların çığırtkanlığı boşa gidecek ve Atı alan Üsküdar’ı değil, Yenice’yi geçecek.
UHA / İnternational News Agency
İlhan KARAÇAY yazdı:
Adana’nın çekilmez trafiği nedeniyle, Çukurovalılar’ın kâbusu haline gelmiş olan, uçak yolculuklarına kolaylık ve ülke turizmine de katkı amacıyla plânlanan Çukurova Havalimanı projesi, nihayet 13 yıl sonra tamamlandı.
Teknik çalışmalar ve taşınma işleminden sonra, yani yakında faaliyete geçmesi beklenen Çukurova Havalimanı, 13 yıl önce başlatılan proje aşamasındayken, bazı Adana milletvekilleri tarafından, sırf hemşehricilik ilkelliği nedeniyle baltalanmaya başlanmıştı.
Çukurova Havalimanı’nın tam 13 yıldır, projeyi üstlenen yatırımcıların işi savsaklamalarının ardında da bazı Adana milletvekilleri yer alıyordu. Projeyi üstlenen müteahhit firmaları çeşitli şekillerde caydırma oyunlarında parmağı olan milletvekilleri, bu anlaşılmaz pespayeliği, birkaç esnafın menfaatini korumak ve haliyle oy avcılığı için için yapıyorlardı.
Baltalamanın bir başka nedeni de Adana-Mersin çekişmesinin yarattığı hemşehricilik ilkelliğiydi.
Hâlâ çığırtkanlık yapmakta olan, ve daha önce de adını açıklamaktan imtina ettiğim bir CHP Adana Milletvekiline söyleyeceklerim var.
Oturun yerinize sayın Milletvekili!
Seçmen memnuniyeti için, Çukurova Havalimanı düşmanlığına tevessül etmeyin.
Havayolu, havalimanı, taşımacılık ve turizm konularını bilmeden ahkâm kesmenin bir faydası yok.13 yıldır sürüncemede kalan Çukurova Havalimanı açılma aşamasındayken hâlâ, ‘Adana havalimanı kapatılmasın’ çığırtkanlığı artık işe yaramayacak.
CHP’de 60 yıl önce Gençlik Kolu Başkanlığı yapmış, ancak tarafsızlığını korumuş bir gazeteci olarak, şimdi taraf gibi görülebilirim.
Size tavsiyede bulunmak haddim olmayabilir ama, son beyanatınızdaki,
“AKP iktidarının sözleri gibi Adana Havaalanı’nı da yutmasına izin vermeyeceğiz, havaalanımızı kapattırmayacağız.” şeklindeki sözleriniz ile tam bir Donkişotluk yapmışsınız. Bu sözlerinizle Recep Tayyip Erdoğan’ı mı korkutacaksınız?
Böyle ucuz politika yapmak bir CHP’liye hiç yakışmıyor. Yanında çok becerikli ve başarılı bir medya danışmanı kanalıyla, diğer faaliyetlerini kamuoyuna duyurabilen bu milletvekilinin, böylesi ucuz politikalara tevessül etmesi hiç de doğru değil.
Hemşehricilik, ilkel bir davranıştır. önemli olan, tüm yöreye hizmet ve devlet yararıdır.
Ama boşuna boşuna nefes tüketilmesin, Atı alan Üsküdar’ı değil, Mersin Yenice’yi geçti…
(Mersin il sınırları içinde olan Çukurova Havalimanı, Yenice ilçesindedir)
Biliyoruz, Çukurova Havalimanı’nın açılacak oluşuna en çok karşı çıkan esnaf grubunu taksiciler oluşturuyor.
Mersin il sınırları içinde kurulacak olan Çukurova Havalimanı’nın taksi işletmeciliği, Adana’dan Mersin’e geçmiş olacak. Kaldı ki, yapılan ön tartışmalarda, bu işin iki şehir taksicileri arasında paylaşılabileceği konuşulmuştu.
Adana Havalimanı etrafında bulunan esnafların da hoşuna gitmeyen bu durum, Adana milletvekili için bir baskı unsuru oldu. Hemşehricilik ilkelliğinin yanında, seçimlerde oy kazanmak uğruna, Çukurova Havalimanı’nın açılmasını önlemek için hâlâ büyük çabalar sarfeden milletvekili, ihale olaylarındaki bir yığın olumsuzluğu dile getirdikten sonra hâlâ çığırtkanlık yapıyor ve “Yıllık 5-6 milyon insanımızın güvenle kullandığı Adana Havaalanı’nı size kaptırmayız” diyor.
Bu milletvekili, ‘Adana Havaalanı’nı kaptırmayız’ derken, asıl kimlere hitap ediyor biliyor musunuz?
Hükümete mi? Tabii ki hayır.
Müteahhitlere mi? Bu da hayır.
‘Size kaptırmayız’ dediği kitle tabii ki Mersinlilerdir.
BASKILAR
Çukurova Havalimanı’nın yapımında yaşananlar tabii ki çok tuhaf ve üzücüdür. Önce işletmeci olacak müteahhitlere verilen ihaleler, çeşitli nedenlerle maalesef tamamlanamadı. Daha sonra bu iş devlet işletmesine bırakıldı ama bu kez taşeron müteahhitler su koyverdiler.
Çukurova Havalimanı’nın faaliyet geçmesinden sonra, Akdeniz sahillerimizin batısında gelişecek olan turizm hareketi, Akdeniz’in doğusunda da canlanacaktı. Bunun için bir proje hazırlanmıştı.
Mersin’in doğu kesiminde yer alan bir alana (yani Tarsus ve Adana’ya yakın olan) 8 bin yatak kapasiteli tam 11 otel kurulması planlanmıştı. Bunun için bedava yer tahsis edilmiş ve otel inşası için firmalar belirlenmişti. Ama yine türlü nedenlerle bu proje de sallantıda kaldı.
Şimdiki durumu ile, yani kapasite ve pahalılığı nedeniyle, Almanya’dan birkaç sefer dışında, yurtdışından uçuş talebi alamayan Adana Havalimanı’na karşın, kapasite ve ucuzluğu nedeniyle ilgi çekecek olan Çukurova Havalimanı, Türk turizmi için büyük bir kazanç olacaktır.
Yüzbinlerce gurbetçi, direkt uçuşlar için daha elverişli olacak yeni havalimanının faaliyete geçmesini bekliyor. Yaklaşan yaz sezonu için, yurt dışındaki havalimanlarından slot izni almakta gecikmekte olan havayolu şirketleri de, Çukurova Havalimanı’nın açılma tarihini bilmek istiyorlar.
Önceleri otel kapasitesi düşük olan Mersin, şimdilerde yapılan ve yapılmakta olan oteller ile turizme açılmış olacaktır. Hele hele, devletin planladığı yeni 11 dev otelin gerçekleşmesi halinde, Antalya, Alanya, Marmaris, Bodrum, Kuşadası, Çeşme gibi yerlere bir alternatif teşkil edecek olan Mersin için, tabii ki yeni, modern ve cazibeli bir havalimanına ihtiyaç olacaktır.
Adana’da da turizmin gelişmesine yol açacak olan Çukurova Havalimanı projesi, bu nedenle çok önemlidir.
Bilinçsizce davranışlar ile, bu projeyi baltalamak isteyenler bu ilkel sevdadan vazgeçmeli.
YENİ HAVALİMANININ ÖNEMİ
TÜRSAB Başdanışmanı ve Havayolu Bilet Satışı ve IATA İhtisas Başkanı Numan Olcar, itirazcılara ders olacak nitelikte şunları söyledi:
“Havayollarının da ticari bir kuruluş olduğu unutulmamalıdır. Neticede havayolları da kar edeceği ve daha fazla yolcuya hitap edebileceği havalimanlarını tercih eder. Bu aşamada Adana Havalimanı’nın çalışmaya devam edeceği söylemleri yatırımcılar kadar bu işin önemli bir parçası olan Havayollarını da tedirgin etmektedir. Hiçbir havayolu aynı destinasyonda birbirine bu kadar yakın iki havalimanı için ne yolcularını bölmek nede aynı pozisyonlar için 2 değişik yapılanma ile maliyetlerini iki misli katlamak istemez.”
Adana Şakirpaşa Havalimanı’nın, üçüncü dünya ülkesindeki bir kasaba havalimanı görüntüleri ile (Altta ve üstte solda) Çukurova Bölgesel Havalimanı görüntüleri (Altta ve üstte sağda)
Bakınız, Kalkınma Dergisi olan DergiPark’ta Muhammed Turğut ve İpek Gürsoy ne demişler:
“Havalimanları bulundukları bölgenin kalkınma sürecinde önemli bir itici güç olarak görülmektedir. Bu sebeple, ülkeler yeni havalimanları inşa ederek ya da mevcut havalimanlarında iyileştirmeler yaparak gelişmişlik düzeylerini artırmayı hedeflemektedir. Bu çalışmada, yapımı tamamlanmak üzere olan Çukurova Bölgesel Havalimanının TR62 Düzey 2 Bölgesinde kalkınmaya yönelik olası etkileri incelenmiştir. Çalışma kapsamındaki veriler, bu bölgede yer alan Adana ve Mersin’in nüfus, göç, istihdam, turizm, sanayi ve ticaret verilerini içeren ikincil kaynaklardan elde edilmiştir. Araştırma sonucunda, Çukurova Bölgesel Havalimanının ülke hizmet ihracatına ve bölgenin hizmet sektörüne ciddi oranda katkı sağlayacağı öngörülmektedir. Yeni havalimanının bölgede öğrenim görmekte olan üniversite öğrencilerine staj ve benzeri olanaklar sağlaması, uçuş ağına yeni destinasyonların eklenmesiyle bölge turizmine canlılık kazandırması ve bölgeden ihraç edilen ürünlerin dış pazarlara açılmasını kolaylaştırması beklenmektedir. Ayrıca, bölgenin güçlü lojistik potansiyeline çok önemli bir altyapı sağlayarak bölgesel kalkınma bakımından olumlu etki yaratacağı düşünülmektedir.”
Lojiport’ta Mustafa İmrak ise şunları yazmış:
Çukurova Bölgesel Havaalanı ve muhtemel etkileri
Adana ve Mersin’in Çukurova açısından olduğu kadar Ortadoğu açısından da stratejik önemde olduğunu farklı yazılarımızda dile getirmiştik. Yeni havaalanı ile ilgili süreç büyük ölçüde tamamlandı.
Türkiye’nin önemli lojistik merkezlerinden biri olan Çukurova Bölgesi, tarım ürünlerinden sanayi mallarına kadar geniş bir yelpazede üretim yapmasıyla bilinir. Bölgenin ekonomik potansiyeli, tedarik zincirlerinin etkin yönetilmesi ve uluslararası ticaretin geliştirilmesi için stratejik bir konumda bulunmasını sağlar. Bu bağlamda, Çukurova Bölgesi’ne hizmet verecek bir havaalanının açılması, lojistik sektörü açısından büyük önem taşımaktadır.
Çukurova Bölgesel Havaalanı’nın faaliyete geçmesiyle birlikte, bölgenin uluslararası ticaretteki rolü daha da güçlenecektir. Havaalanı, bölgenin üretim merkezlerinden ürünlerin dünya pazarlarına hızlı bir şekilde ulaştırılmasını sağlayacaktır. Özellikle tarım ürünleri gibi hızlı bozulan ve zamanında teslimat gerektiren malların taşınmasında hava yoluyla lojistik avantajlar sağlanacaktır.
Çukurova Bölgesel Havaalanı’nın lojistik sektörüne sağlayacağı bir diğer katkı da tedarik zincirlerinin daha verimli bir şekilde yönetilmesine olanak tanımasıdır. Hava yoluyla taşımacılık, özellikle acil ve kritik malzemelerin zamanında teslimatını sağlayarak tedarik zincirlerinin kesintisiz işlemesine yardımcı olur. Bu da üretim süreçlerinin optimize edilmesi ve maliyetlerin düşürülmesi anlamına gelir.
Çukurova Bölgesel Havaalanı’nın açılmasıyla birlikte, bölgedeki işletmelerin uluslararası arenada rekabet güçleri artacaktır. Hava yoluyla daha hızlı ve etkin bir şekilde mal taşınması, yerel işletmelerin küresel tedarik zincirlerine entegrasyonunu kolaylaştıracaktır. Bu da bölgedeki işletmelerin daha geniş pazarlara açılmasını ve ihracat potansiyellerini artırmasını sağlayacaktır.
Sonuç olarak, Çukurova Bölgesel Havaalanı’nın açılması lojistik sektörü açısından büyük bir öneme sahiptir. Bölgenin uluslararası ticaretteki rolünü güçlendirecek olan havaalanı, tedarik zincirlerinin daha etkin bir şekilde yönetilmesine olanak tanıyacak ve yerel işletmelerin küresel rekabet güçlerini artıracaktır. Bu da bölgenin ekonomik kalkınmasına ve sürdürülebilir büyümesine katkı sağlayacaktır.
Üç yıl önceki haberimden:
TARSUS’TA PLANLANAN 8 BİN YATAK KAPASİTELİ
11 OTEL PROJESİNİN AKİBETİ DE MECHUL…
Yukarıdaki fotoğrafta görülen alan aşağıdaki gibi gibi olabilirdi
Mersin’i, batı Akdeniz’e alternatif turizm bölgesi yapmak amacıyla projelendirilen, 8 bin yatak kapasiteli 11 otelin akibeti de mechul.
Bakınız bu konuda başlangıçtaki haberler nasıldı:
Mersin’in Tarsus ilçesinde altyapı çalışmaları tamamlanan ve tahsis sahibi 6 firmanın tesis yatırımlarını bekleyen Tarsus Kıyı Kesimi Turizm Bölgesi, Akdeniz’in doğusunda bir turizm cenneti olacak.
Berdan Nehri’nin bir kolunun denize döküldüğü bölümün de içinde bulunduğu, çeşitli kuş türlerine ev sahipliği yapan Tarsus Kıyı Kesimi Turizm Bölgesi, temiz denizi, 12 kilometrelik kumsalı ve yeşil dokusu ile dikkat çekiyor. 8 bin yatak kapasiteli toplam 11 otelin yapılacağı bölge, hizmete girdikten sonra Mersin ile Adana’nın turizmden hak ettiği payı almasına önemli katkılar sunacak ve 10 bin kişi buradaki tesislerde istihdam edilecek. Çukurova Bölgesel Havaalanı’nın da tamamlanması ile bu coğrafyaya gelen turistler, yalnızca 10 dakika içerisinde oteller bölgesine ulaşabilecek.
Bölgede inceleme yapan Mersin Sanayicileri Ve İş Adamaları Derneği (MESİAD) Başkanı Hasan Engin, inşaatların başlaması için tahsis sahibi firma yöneticilerine çağrıda bulundu. Yatırıma engel tüm durumların ortadan kaldırıldığını belirten Engin, “Devlet Su İşleri (DSİ), Berdan Nehri’nin denize ulaştığı yerde 5-6 kilometrelik taşkın koruma setlerini tamamlamış durumda. 14 kilometrelik otoban kalitesindeki yolumuz tamamlanmış durumda. Turizm teşvikleri uygun safhaya geldi. Orada da bir sorun yok. Sayın Cumhurbaşkanımız da buranın temelini atmıştı seçimlerden önce ve yatırımcı firmaların başlayacağını söylemişti. Birkaç kez de uyarmıştı, ’Başlayın’ diye. Şu anda yatırımcı firmaların bahanesi kalmadı” dedi.
Mersin ve Adana kamuoyunun bu yatırımı merak ve heyecanla beklediğini dile getiren Engin, “Yolumuz, altyapı, kanalizasyon, arıtma tesisleri, telekomünikasyon, içme suyu hepsi tamamlanmış durumda, yatırımcıları bekliyoruz. Eğer bu yatırımcılar ille de ’Uzatacağız’ derlerse ya diğer yatırımcılara ya da yabancı yatırımcılara tahsis yapılmasını istiyoruz. Çok fazla tahammül kalmadı. Çok uzun zamandır bu proje ile ilgileniliyor. Havaalanı da yapılıyor, bittiğinde bunların başlaması değil, paralel başlamasını istiyoruz. Aynı anda bittiğinde bölgemize ve ülkemize hayırlı olur diye düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
HAYAL KIRIKLIĞI
Yukarıda okuduğunuz eski haberden anlaşılacağı gibi, Doğu Akdeniz’i bir turizm cenneti yapacak olan proje de sürüncemede kalmış oldu. Bedava arazi aldıkları halde, devletten daha çok fedakârlık bekleyen tahsis sahibi yatırımcılar, bu projeyi de baltalamış oldular.
Ne diyelim, Mersin’in, daha doğrusu Çukurova’nın makus (kötü) talihi mi?
Bekleyeceğiz ve göreceğiz.
HIZLI TREN HATTI ÇUKUROVA HAVALİMANI’NA BAĞLANACAK
Bakan Uraloğlu, Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Hızlı Tren Hattı’ndaki çalışmaları inceledi
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Hızlı Tren Hattı’nın 6 saat 23 dakikalık seyahat süresini 2 saat 15 dakikaya düşüreceğini belirterek “Saatte 200 kilometre tasarım hızıyla bu hatta yılda ortalama 6,4 milyon yolcu ve yaklaşık 100 milyon ton yük taşımayı hedefliyoruz.” dedi.
Bakan Uraloğlu, inşa edilecek 10 kilometrelik hatla, yapımında sona yaklaşılan Çukurova Havalimanı’na erişim sağlanacağını belirterek, “Projemizin tamamlanmasıyla, Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep arası mevcutta 361 kilometre olan mesafeyi yük için yüksek standarda, yolcu treni için 200 kilometre hıza uygun olarak yeniden inşa ediyoruz. Yeni durumda yolu 312,5 kilometreye, 6 saat 23 dakika olan seyahat süresini ise 2 saat 15 dakikaya düşüreceğiz. Saatte 200 kilometre tasarım hızıyla bu hatta yılda ortalama 6,4 milyon yolcu ve yaklaşık 100 milyon ton yük taşımayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
Asya, Avrupa ve Orta Doğu’yu bağlayacak Bir Kuşak Bir Yol Projesi’ni, Türkiye açısından çok önemli fırsat gördüklerini belirten Uraloğlu, “Bu projenin orta koridorunun, bizim deyimimizle ‘Yeni İpek Yolu’ olması için ülke içinde doğu-batı ve kuzey-güney ekseninde eksik ulaşım bağlantılarını tamamlayacak projeleri bir bir hayata geçiriyoruz.” diye konuştu.
Zengezur Koridoru ve Kalkınma Yolu projeleri
Uraloğlu, Zengezur Koridoru ve Kalkınma Yolu projeleriyle iki yeni uluslararası hattı daha hayata geçirmeyi hedeflediklerini ifade ederek şöyle devam etti:
“Türkiye ile Azerbaycan arasında doğrudan demir yolu ve kara yolu ulaşımı sağlayacak Zengezur Koridoru bağlantısının hayata geçmesinin tüm Orta Koridor ülkeleri açısından önemli bir adım olacağına inanıyorum. Bu koridor kapsamında hayata geçecek Kars-Nahçıvan Demiryolu Projesi, tüm Avrupa’yı Nahçıvan üzerinden İran, Azerbaycan, Türkmenistan ve Pakistan’a bağlayacak.”
Kalkınma Yolu’nun, Basra’dan Türkiye sınırına uzanan kara ve demir yolu ulaştırma koridoru inşasına yönelik olduğunu aktaran Uraloğlu, şu değerlendirmede bulundu:
“Hedef demir yolu hat uzunluğunu 28 bin 590 kilometreye yükseltmek”
Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde demir yollarında yeni dönem başlattıklarını, demir yolu ağını 14 bin kilometreye yükselttiklerini söyledi.
Demir yolunun, hızlı ve konforlu seyahat isteyenlerin ilk adresine dönüştürüldüğünü belirten Bakan Uraloğlu, “Hızlı trenlerimizle konforlu, hızlı ve modern seyahat hizmetini doğrudan ve dolaylı 19 ilimize ve ülke nüfusumuzun yaklaşık yüzde 50’sine ulaştırdık.” dedi.
Uraloğlu, Ankara merkezli yüksek hızlı tren ağının oluşturulması hedefi kapsamında yaklaşık 3 bin 800 kilometrelik demir yolu hattında yapım çalışmalarının devam ettiğini bildirerek “Hedefimiz 2053’e kadar hızlı tren hizmeti alan il sayımızı 52’ye çıkartmak ve demir yolu hat uzunluğumuzu 28 bin 590 kilometreye yükseltmektir.” ifadesini kullandı.
“Hem yolcu hem yük taşımacılığı”
Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Hızlı Tren Hattı’nın, en önemli projelerden biri olduğuna işaret eden Uraloğlu, şu bilgileri verdi:
“Bu projemizde, en güçlü Avrupa finans kuruluşlarından alınan 1,5 milyar avroluk kredi yabancı yatırımcıların ülkemize duyduğu güvenin göstergesidir. 312,5 kilometre uzunluğundaki Mersin-Adana-Gaziantep Hızlı Tren Hattı projemizle Mersin-Adana arasındaki mevcut hattın altyapısını hızlı trene uyumlu hale getirerek ve ilave yeni hat yapımlarını tamamlayarak hem yolcu hem yük taşımacılığına elverişli, elektrikli ve sinyalli bir hızlı tren hattını hizmete alacağız.”
“Alt ve üstyapı çalışmaları eş zamanlı sürdürülüyor”
Hat kapsamında 2 gar, 19 istasyon, 86 kara yolu üst geçidi, 32 demir yolu köprüsü ve 17 tünel inşa edileceği bilgisini veren Uraloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu anda 1720 personelle sürdürülen çalışmalarla Nurdağı-Başpınar kesimindeki toplam 34 bin 700 metre uzunluğundaki 6 tünelin kazı çalışmalarını tamamladık. İç kaplama çalışmalarına devam ediyoruz. Viyadük, menfez, köprü, alt ve üst geçitler gibi sanat yapılarının yapım çalışmalarına da aralıksız devam ediyoruz, yüzde 12 ilerleme kaydettik. Altyapı çalışmalarının yanında üstyapıya yönelik çalışmaları da eş zamanlı sürdürüyoruz. 1 milyon traversin 70 bininin üretimini bitirdik, 79 bin ton rayın 20 bin tonunu sahada stokladık. İnşallah en kısa zamanda bu hattı çalışır vaziyete alarak stratejik bir hizmeti daha tamamlayacağız.”